Bölgedeki barajlarda doluluk oranlarının düşmesi ve narenciye ağaçlarının mevsiminden önce çiçek açması, uzmanların iklim krizi ile ilgili uyarılarını yeniden gündeme getirdi.
30 Dereceyi Bulan Sıcaklıklar, Narenciye Ağaçlarını Erken Uyandırdı
Normal şartlarda Mart ayında tomurcuklanıp çiçek açması beklenen narenciye ağaçları, Ocak ayındaki sıra dışı sıcaklıklarla erkenden çiçek açtı. Bu durum, tarımsal üretimde ciddi kayıplara yol açabileceği endişesini beraberinde getiriyor. Yüksek Ziraat Mühendisi Barış Kurtaran, yaşanan sıcaklık anomalisinin tarıma olumsuz etkilerine dikkat çekerek şu açıklamayı yaptı:
“Adana’da şu an mevsim normallerinin çok üzerinde sıcaklıklar yaşanıyor. Hava sıcaklıkları dışarıdan bakıldığında ‘güzel bir hava’ olarak yorumlansa da bu durum tarım açısından alarm verici. Sıcaklıkların bu şekilde devam etmesi, yağışsız bir kışın yaşanması tarımsal üretimde ciddi krizlere yol açabilir.”
Barajlarda Doluluk Oranı Kritik Seviyede
Bölgedeki barajlardaki su seviyesinin yetersizliği, hem tarımsal sulama hem de içme suyu ihtiyacında sıkıntılara neden olma riski taşıyor. Özellikle Kozan Barajı’nda doluluk oranının kritik seviyelerde olduğu belirtiliyor. Barış Kurtaran, sulama alanlarında su eksikliği ve ürün kalitesinde ciddi düşüşler yaşanabileceği konusunda uyarılarda bulundu:
“Kozan Barajı’ndan sulanan tarım arazilerinde şu an ciddi bir kriz riski var. Eğer ilkbaharda yağış almazsak, bölgede üretim kaybı çok daha ciddi boyutlara ulaşabilir. Erken çiçek açan narenciye ürünleri, ilkbaharda yaşanabilecek geç don olaylarından zarar görebilir. Bu durum, üretimde ve ürün kalitesinde kayıplara neden olacaktır.”
İklim Krizinin Tarım Üzerindeki Etkileri
Uzmanlar, yaşanan sıcaklık ve yağış anomalisinin iklim krizinin doğrudan bir sonucu olduğuna dikkat çekiyor. Barış Kurtaran, bu durumun sadece Adana’da değil, Anadolu coğrafyasının büyük bir kısmında tarımsal üretimi tehdit ettiğini belirtti.
“Dünyanın bazı bölgelerinde yoğun yağışlar görülürken, Anadolu’nun birçok bölgesi yağışsız bir kış geçiriyor. Bu iklim değişikliğinin ne kadar büyük bir tehdit olduğunu açıkça gösteriyor. Çiftçilerin damla sulama ve diğer tekniklerle ağaçların erken uyanmasını engellemeye çalışması önemli bir adım olabilir, ancak bu çözüm kısa vadeli bir önlemden öteye geçemez.”
Narenciye Üretiminde Büyük Risk
Narenciye ağaçlarının erken çiçek açması, üreticiler açısından büyük riskler taşıyor. İlkbaharda yaşanabilecek don olayları, henüz meyve vermeyen çiçeklere zarar vererek verimde düşüşe neden olabilir. Kurtaran, çiftçilerin bu duruma karşı önlem alması gerektiğini vurguladı:
“Seralarda koruma yöntemleri uygulanabilir, ancak açık arazide yetişen ağaçlar için bu çok daha zor bir süreç. Çiftçilerin, damla sulama sistemleriyle toprağın nemini koruyarak ağaçların erken uyanmasını önlemeleri gerekiyor. Ancak bu, sorunun kökten çözümü değil. Asıl çözüm, iklim krizine karşı daha geniş kapsamlı politikalar geliştirilmesi ve uygulamaya konulmasıdır.”
Tarımsal Krizin Geleceği Şekillendireceği Uyarısı
Adana’daki bu tablo, yalnızca bölgesel bir sorun olmaktan öte, Türkiye genelinde yaşanabilecek tarımsal krizlerin bir habercisi olarak görülüyor. Uzmanlar, özellikle su kaynaklarının korunması, sürdürülebilir tarım politikalarının geliştirilmesi ve iklim değişikliği ile mücadelede acil adımlar atılması gerektiğini belirtiyor.
Bölgedeki çiftçiler ise su sıkıntısı ve üretimdeki belirsizlikler nedeniyle tedirgin. Tarımsal üretimin düşmesi, yalnızca çiftçileri değil, gıda fiyatlarından tüketiciye kadar geniş bir kitleyi etkileme potansiyeline sahip.
Adana’da barajlardaki su seviyelerinin artması için önümüzdeki günlerde yağışların kritik bir öneme sahip olduğu ifade ediliyor. Ancak yağış olsa bile, iklim krizinin uzun vadeli etkilerinin tarım ve su kaynakları üzerindeki etkilerini ortadan kaldırmanın ancak kapsamlı bir planlama ile mümkün olacağı belirtiliyor.
