Soruşturmanın temelinde, 2024 yerel seçimlerinde CHP ile DEM Parti arasında oluşan "kent uzlaşısı" stratejisi yatıyor. Bu strateji, bazı illerde DEM Parti’nin aday çıkarmayarak CHP’ye destek vermesi şeklinde gerçekleşmişti. Ancak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bu işbirliğinin PKK ile ilişkilendirilebileceğini iddia ediyor. İmamoğlu ise bu iddiaları kesin bir dille reddederek, bu sürecin "tamamen siyasi" olduğunu ifade etti.
DEM Parti’nin Tepkisi
DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan, bir televizyon yayınında yaptığı açıklamada, "Bize oy veren kitleleri şüpheli görmek ya da terörle ilişkilendirmek, siyaseti zehirleyen bir yaklaşımdır" dedi. Bakırhan, soruşturmanın "tamamen siyasi bir kumpas" olduğunu belirtti.
Gizli Tanıklar ve İddialar
İfade alma sürecinde, gizli tanıkların beyanlarına dayandırılan sorular dikkat çekti. Gizli tanıklardan biri, DEM Parti ile yapılan anlaşmanın maddi çıkar sağlama amacı güttüğünü iddia etti. İmamoğlu ise bu iddiayı kesin bir dille reddetti ve "CHP’nin siyaset geleneği böyle bir yakınlaşmayı asla kabul etmez" dedi.
Hukuki Boyut ve Avukatların Görüşleri
Ekrem İmamoğlu’nun avukatları, soruşturmayı yürüten savcılığı sert bir dille eleştirerek, "Soruşturmada somut bir delil bulunmamaktadır. Gizli tanık beyanlarının hukuki geçerliliği sorgulanmalıdır" ifadelerini kullandı. Avukatlar ayrıca, MASAK raporlarının ve baz istasyonu verilerinin "yetersiz ve çelişkili" olduğunu belirtti.
İmamoğlu’ndan Sert Mesaj
İfade sonrası basına kısa bir açıklama yapan İmamoğlu, "Bu soruşturma, halkın iradesini engelleme çabasından başka bir şey değildir. Halkımın göstereceği dayanışma her türlü karanlık oyunları bozacaktır" dedi.
Ekrem İmamoğlu’na destek için Çağlayan Adliyesi önünde toplanan kalabalık, "Adalet istiyoruz" sloganlarıyla tepki gösterdi. Soruşturmanın siyasi etkilerinin, önümüzdeki günlerde de tartışılması bekleniyor.