Soruşturmanın başlangıcı, Gazeteci Barış Pehlivan'ın, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun suçlamalarına konu olan bilirkişinin kimliğini açıklaması ve telefon görüşmesini Halk TV'de yayınlamasıyla başladı. İmamoğlu’nun, bilirkişinin kendisine yönelik sistematik bir haksızlık içinde olduğunu iddia etmesi ve bu görüşmenin basına sızdırılmasıyla birlikte savcılık harekete geçti.
Başsavcılık tarafından yapılan açıklamada, söz konusu telefon görüşmesinin izinsiz kaydedildiği, yayınlandığı ve bilirkişinin hedef gösterildiği belirtilerek, Pehlivan, Selek ve Asker’in gözaltına alındığı ifade edildi. Şüpheliler hakkında, “Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması” (TCK md. 133/3) ve “Bilirkişiyi Etkilemeye Teşebbüs” (TCK md. 277) suçlamaları yöneltildi.
Serbest Bırakılanlar ve Tutuklama Talebiyle Mahkemeye Sevk Edilenler
Emniyetteki sorgularının ardından, Serhan Asker ve Seda Selek sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Hakimlik, iki gazetecinin yurt dışına çıkış yasağı ve düzenli olarak karakola imza atma şartıyla adli kontrolle serbest bırakılmasına karar verdi.
Öte yandan, savcılık, Gazeteci Barış Pehlivan, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş ve Program Koordinatörü Kürşad Oğuz hakkında tutuklama talebinde bulunarak mahkemeye sevk etti. Mahkemenin, üç gazeteci hakkında vereceği karar merakla bekleniyor.
Pehlivan’a Yöneltilen Suçlamalar
Savcılık açıklamasında, Pehlivan’ın bilirkişi ile yaptığı telefon görüşmesini izinsiz kaydettiği ve televizyon yayınında açıkladığı belirtilerek, yargı sürecine doğrudan müdahalede bulunulduğu öne sürüldü. Savcılık, bu durumun bilirkişinin tarafsızlığını zedeleyebileceğini ve kamuoyunu yönlendirmeye yönelik bir girişim olduğunu ifade etti.
TCK’nın 133. maddesine göre, aleni olmayan bir konuşmayı izinsiz kaydeden ve bunu basın yoluyla yayınlayan kişiler, iki ila beş yıl arasında hapis cezası ve dört bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılıyor. Bununla birlikte, TCK’nın 277. maddesi uyarınca, bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs eden kişiler de iki ila dört yıl hapis cezasıyla karşı karşıya kalabiliyor.
Ekrem İmamoğlu’nun Açıklamaları
Ekrem İmamoğlu’nun düzenlediği basın toplantısında bir bilirkişiyi hedef alarak eleştirmesi olayın fitilini ateşledi. İmamoğlu, belirli davalarda kendisine sistematik şekilde haksızlık yapıldığını iddia etti. Açıklamalarında, bilirkişinin sürekli aynı dosyalara atandığını ve aleyhinde raporlar oluşturduğunu öne sürdü.
İmamoğlu, "Eğer bir konu İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni ve Ekrem İmamoğlu'nu ilgilendiriyorsa, bilin ki aynı bilirkişi yine orada" ifadelerini kullanarak, sürece dair ciddi şüpheleri olduğunu belirtti.
Bu açıklamalar sonrasında, savcılık İmamoğlu hakkında da bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs ve adil yargılamayı etkilemeye yönelik sözleri nedeniyle re’sen soruşturma başlattı.
Bilirkişiden Cevap Geldi
İmamoğlu’nun suçlamalarının odağındaki bilirkişi, Halk TV'nin sorularını yanıtladı. Açıklamalarında, iddiaların gerçeği yansıtmadığını, yalnızca CHP ile ilgili davalara değil, farklı partilerle ilgili davalara da bilirkişi olarak atandığını söyledi. Bilirkişi, “Beni kimse bağlamaz. Asla seçilmiş kişi değilim” diyerek tarafsızlığını koruduğunu vurguladı.
Ancak, telefon görüşmesinin izinsiz kayda alınması ve isminin kamuoyu önünde açıklanmasının ardından, savcılık süreci hızlandırdı. Soruşturmanın kapsamı genişletildi ve Halk TV’deki yayın sürecine dahil olan gazeteciler hakkında hukuki işlemler başlatıldı.
