Enflasyon, büyüme, cari açık ve işsizlik gibi kritik göstergelerde önemli revizyonlar içeren bu yeni program, ekonomi yönetimi tarafından dikkatle takip edilen başlıca politika çerçevesi olma özelliği taşıyor.

Cemre Baysel ve Onur Buldu, EKMAS Balıkesir’in Yeni Reklam Yüzü Oldu Cemre Baysel ve Onur Buldu, EKMAS Balıkesir’in Yeni Reklam Yüzü Oldu

Büyüme Beklentileri Aşağı Yönlü Revize Edildi


OVP kapsamında en çok dikkat çeken noktalardan biri, Türkiye’nin büyüme beklentilerinin aşağı yönlü revize edilmesi oldu. Yılmaz, 2024 yılı için daha önce %4 olarak belirlenen büyüme hedefinin %3,5'e çekildiğini açıkladı. Bu değişiklik, küresel ekonomik belirsizlikler ve Türkiye'nin iç dinamiklerinde yaşanan gelişmelerin bir sonucu olarak değerlendiriliyor. 2025 yılı büyüme beklentisi ise %4, 2026 yılı için %4,5, 2027 yılı için ise %5 olarak belirlendi.

Enflasyon Tahminlerinde Artış


Programın en dikkat çeken bir diğer unsuru ise enflasyon tahminlerindeki artış oldu. Yılmaz, 2024 yılı için enflasyon beklentisinin %33’ten %41,5’e yükseltildiğini belirtti. 2025 yılı için de enflasyon tahmini %15,2'den %17,5’e çıkarıldı. 2026 yılında ise enflasyon hedefi %9,7, 2027 yılı için ise %7 olarak öngörülüyor. Bu durum, ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadelede zorluklarla karşı karşıya olduğunu ve hedeflenen dezenflasyon sürecinin daha uzun sürebileceğini gösteriyor.

Cari Açıkta Düşüş


Yılmaz’ın sunduğu verilere göre, Türkiye ekonomisinin cari açık tahminlerinde iyileşme öngörülüyor. 2024 yılı için cari açık oranı, GSYH'nin %3,1’inden %1,7’ye çekildi. 2025 yılında %2,6'dan %2'ye, 2026'da %1,6'ya ve 2027’de ise %1,3'e düşmesi bekleniyor. Yılmaz, bu iyileşmenin dış ticaret dengesinde alınan tedbirler ve uygulanan reformlar sayesinde sağlandığını vurguladı. Türkiye’nin dış finansman ihtiyacının azalması, ekonomik büyümenin sürdürülebilirliği açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

İşsizlikte İyileşme Beklentisi


OVP’de işsizlik oranında da önemli bir iyileşme öngörülüyor. Yılmaz, 2025 yılı için işsizlik oranının %9,6’ya, 2026 yılında %9,2’ye, 2027 yılında ise %8,8’e düşeceğini açıkladı. Bu durum, istihdamda beklenen artış ve ekonomide sağlanan iyileşmelerle bağlantılı. Özellikle son bir yılda 1 milyon 105 bin kişiye ek istihdam sağlandığına dikkat çeken Yılmaz, işgücüne katılım oranlarının arttığını ve bu artışın gelecek yıllarda da süreceğini belirtti.

Bütçe Açığında Daralma


Bütçe açığı konusunda yapılan açıklamalar da dikkat çekiciydi. Yılmaz, 2023 yılında bütçe açığının, depremin ekonomik etkilerine rağmen %5,2 seviyesine gerilediğini belirtti. 2024 yılı için bütçe açığının milli gelire oranının %3,5 olarak öngörüldüğünü ve 2027 yılına kadar bu oranın %2,5 seviyesine kadar çekileceğini ifade etti.

Bu hedefler, Türkiye'nin mali disiplinini koruyarak büyümeyi sürdürme arzusunu yansıtıyor. Deprem sonrası yapılan harcamaların geçici nitelik taşıdığını ve yapısal dengeleri bozmadan gerçekleştirildiğini vurgulayan Yılmaz, ekonomik istikrarın sağlanmasına yönelik adımların devam edeceğini belirtti.

Orta Vadeli Programın Genel Amacı


Cevdet Yılmaz, OVP’nin temel amacının enflasyonu tek haneli rakamlara indirmek, istihdamı artırmak, yatırımları teşvik etmek ve gelir dağılımını iyileştirmek olduğunu vurguladı. Programın sunduğu hedefler, ekonomideki dengelerin yeniden sağlanması ve Türkiye'nin sürdürülebilir büyüme yolunda ilerlemesi adına kritik bir öneme sahip. Üç yıllık bu yol haritası, hem yurtiçinde hem de uluslararası arenada Türkiye ekonomisinin gelecekteki performansını belirleyecek önemli bir rehber olarak öne çıkıyor.