Bu askerler, sivillerin keyfi şekilde öldürülmesi, evlerin yıkılması ve mal varlıklarının talan edilmesi gibi insan hakları ihlallerine dair çarpıcı ayrıntılar verdi.
Askerlerin İtirafları: “Soykırımın Bir Parçasıydık”
Savaşa katılmayı reddeden askerlerden biri olan zırhlı birlik subayı Yotam Vilk, görev sırasında tanık olduğu olayları anlattı. Vilk, Gazze şeridinde silahsız bir Filistinli gencin vurularak öldürüldüğünü ve bu anın aklından çıkmadığını ifade etti. “Bu genç, daha büyük bir hikayenin parçası olarak öldü. Onu insan olarak görmeme politikasının kurbanı oldu” dedi.
Bir başka askerin anlatımlarına göre, bazı birliklere tehdit oluşturmayan evleri yakma ve tahrip etme emirleri verildi. Hatta askerlerin bazılarının bu evlerdeki eşyaları yağmaladığı belirtildi. 27 yaşındaki sıhhiye eri Yuval Green, bu duruma şahit olduktan sonra görevi bıraktığını ve evlerin şanstan çok kinle yandığını ifade etti.
Savaş Suçları ve Etik Sınırların İhlali
Uluslararası insan hakları grupları, İsrail’i Gazze’deki çatışmalarda savaş suçları işlemekle ve soykırım yapmakla suçluyor. Bu durum, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin İsrail liderleri hakkında soruşturma başlatmasına yol açtı. Gazze’de yaşanan çatışmalara katılan askerlerin çoğu, sivillere zarar vermeme konusunda yeterince hassas davranılmadığını belirtti.
Askerlikten İstifa Edenlerin Artan Sayısı
Son 15 ayda çatışmalara katılan ve çok sayıda etik ihlale tanık olan askerlerden 200”en fazlası, savaşa karşı olduklarını belirtip hizmeti reddetti. Bu askerler, savaşın insanlar üzerindeki etkilerini daha iyi anlatabilmek için diğer askerleri de itiraflarda bulunmaya davet etti.
Ordunun Resmi Tavrı ve Baskılar
İsrail ordusu, bu itiraflara ve reddedişlere sert tepki göstererek, askerlikten çekilenlerin yasal işlemlerle karşılaşacağını bildirdi. Ancak, mevcut durumda herhangi bir tutuklama gerçekleşmedi. Ordu yetkilileri, “Şüpheli” vakaları araştırdıklarını ve hatalı davranışların cezalandırıldığını ifade etti.
Filistinli Genç ve Yaşananların Yıkıcı Etkisi
Geçen yıl ağustos ayında Gazze’de vurulan bir Filistinli gencin hikayesi, savaşın dehşetini bir kez daha gözler önüne serdi. Yotam Vilk’in anlattığına göre, tampon bölgeye giren gencin silahlı olup olmadığı anlaşılamadı ancak askerler yine de ateş açtı. Vilk, bu tür olaylarda askerlerin çok hızlı karar verdiğini ve insan hayatının hiçe sayıldığını söyledi.
Barış Çağrıları ve Ateşkes Umudu
Savaşa katılmayı reddeden askerlerin çıkışı, uluslararası toplumdan önemli destek buldu. ABD ve Avrupa Birliği, ateşkes görüşmelerini hızlandırma çağrılarında bulunurken, bu askerlerin cesur itirafları savaşın insanlık maliyetini bir kez daha hatırlattı.
Gazze’de yaşanan insan hakları ihlalleri, uluslararası toplumun dikkatini çekmeye devam ederken, savaşın taraflarının barış masasında buluşması için umutlar yeniden yeşeriyor.