İstanbul Bağcılar’da yaşayan Maryam Majzoub'un en küçük oğlu Abdullah (4), bir yaşındayken kardeşiyle karpuz yedikten sonra öksürmeye başlayınca acile götürüldü.
Yapılan testler normal sonuç verdi ve üst solunum yolu enfeksiyonu düşünülerek taburcu edildi. Ancak anne Maryam Majzoub, sık sık hastalanan oğlunu sürekli hastaneye götürmek zorunda kaldı.
Küçük Abdullah, defalarca zatürre tedavisi gördü fakat durumu bir türlü iyileşmedi. Bir süre sonra nefes darlığı nedeniyle alerjik astım tedavisi uygulanmaya başlandı. 3 yıl boyunca pek çok ilaç kullanan Abdullah’ın nefes darlığı geçtiğimiz günlerde yeniden ortaya çıkınca ailesi, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Çocuk Acil Servisi'ne başvurdu.
Sağ akciğerinin neredeyse yarısının sıvıyla dolu olduğu anlaşıldığında, Çocuk Cerrahi Kliniği’nin de görüşü alındı. Doktorların dikkati sayesinde çekilen tomografi sonrası, Abdullah’ın nefes borusuna yıllar önce yabancı bir cismin kaçtığı ortaya çıktı.
3 yıl boyunca nefes borusunda bir karpuz çekirdeği ile yaşayan Abdullah, bronkoskopi adlı girişimsel işlemle ameliyata gerek kalmadan sağlığına kavuştu. Çocuk Cerrahi Kliniği’nden Opr. Dr. Mehmet Çakmak, karpuz çekirdeğinin bu kadar uzun süre nefes borusunda kalabilmesinin kendilerini şaşırttığını belirtti.
Dr. Çakmak, genellikle yabancı cisimlerin mukoza tabakasının altına gömüldüğünü ve akciğer lobunun çökmesine yol açtığını, eğer cismi çıkarmasaydık akciğer lobunun tamamen söneceğini söyledi. Ayrıca, bronkoskopide en çok zorlayan yabancı cisimlerin leblebi gibi şişen kuruyemişler olduğunu ve bu tür cisimlerin soluk borusuyla akciğerin çeşitli dallarına yayılabildiğini ekledi. Avrupa yakasında oldukça fazla hastaya bronkoskopi yaptıklarını belirterek, ailelerin dikkatli olmasının önemini vurguladı.