petrol istasyonu ve kafesi kimliği belirsiz kişiler tarafından kundaklandı. Haraç vermemekte kararlı olan S.Ü., “Beni öldürseler de haraç vermeyeceğim” dedi.
Aile İçi Gerilim ve Tehditler
Olayın kökeni, S.Ü.’nün yeğeni Ö.Ü.’nün İstanbul’da kurduğu işin iflas etmesiyle başladı. Ö.Ü., amcasından maddi destek isteyince, S.Ü.’nün reddetmesi üzerine tehdit ve saldırılar başladı. İddiaya göre, Ö.Ü. ve babası M.Ü., İstanbul’da bir grupla anlaşarak amcalarının petrol istasyonu ve kafesine saldırılar düzenledi.
İki Oğlu Saldırıya Uğradı
Yaşanan ilk saldırıların ardından, 5 Ağustos’ta S.Ü.’nün oğlu Z.Ü. ve 4 Eylül’de diğer oğlu B.Ü. silahla vuruldu. S.Ü.’ye tehdit mesajları gönderen saldırganlar, “Sıra sana geldi” diyerek tehditlerini sürdürdü.
Kundaklama ve Molotoflu Saldırı
Son olarak, 16 Eylül gecesi Seyhan ilçesindeki kafe, motosikletle gelen saldırganlar tarafından benzin dökülerek ateşe verildi. Aynı gece, Yüreğir ilçesindeki petrol istasyonu da molotof kokteyli ile kundaklandı. Saldırılar güvenlik kameralarına yansırken, polis ekipleri şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı.
"Haraç Vermeyeceğim"
S.Ü., yaşadığı saldırıları ve haraç taleplerini anlatarak, “Benden 10 milyon dolar istiyorlar. Vermem, öldürün diyorum. Petrol istasyonumda 150 kişi çalışıyordu, kapatmak zorunda kaldım. Kafede ise 100 kişi çalışıyordu, orayı da yaktılar” dedi. Kendisine yöneltilen tehditlerin devam ettiğini belirten S.Ü., "Her saldırıyı polise bildiriyorum ama saldırılar sürüyor. Kardeşim ve yeğenim çetelerle iş birliği yapıyor” ifadelerini kullandı.
Saldırılar karşısında direnmeye devam eden iş adamı, güvenlik güçlerinin de olayları yakından takip ettiğini belirtti.
