ABD genelinde on binlerce kişi, 1400’ü aşkın noktada “Ellerini Çek!” (Hands Off!) sloganıyla sokaklara döküldü. Protestolar, Trump yönetiminin otoriterleşme yönündeki adımlarına, demokratik değerlere yönelik tehditlerine ve temel kamu hizmetlerinde yaptığı kesintilere karşı bir halk hareketine dönüştü.
Tüm Eyaletlerde Protesto
Protestolar, ABD’nin tüm 50 eyaletinde eş zamanlı olarak düzenlendi. Kongre binaları, eyalet meclisleri, sosyal güvenlik merkezleri, federal ofisler, belediye binaları ve şehir parkları protestoların odak noktası oldu. Organizatörler, “Sesimizin duyulacağından emin olduğumuz her yerde olacağız” diyerek protestoların kapsamını geniş tuttuklarını vurguladı.
ABD merkezli birçok sivil toplum kuruluşunun destek verdiği protestolarda üç temel talep öne çıkıyor:
Milyarderlerin hükümeti ele geçirmesine ve Trump yönetimindeki yolsuzluklara son verilmesi.
Medicaid, sosyal güvenlik ve işçi haklarını koruyan devlet programlarındaki federal bütçe kesintilerine karşı çıkılması.
Göçmenler, trans bireyler ve diğer kırılgan topluluklara yönelik saldırıların sona erdirilmesi.
Küçük Kasabalardan Büyük Şehirlere Direniş
Trump karşıtı gösteriler yalnızca New York, Los Angeles, Chicago gibi metropollerde değil, Cumhuriyetçilerin güçlü olduğu küçük kasabalarda da gerçekleşti. Wisconsin eyaletinin 280 bin nüfuslu Madison kentinden, Florida’daki 14 bin nüfuslu St. Augustine kasabasına kadar birçok noktada protestocular sokaklardaydı.
Sosyal medya platformlarında paylaşılan görüntülerde protestoların sabahın erken saatlerinden itibaren başladığı ve her yaştan Amerikalının pankartlarla sokaklara çıktığı görüldü. Hatta Florida’daki bir gösteride, sembolik olarak Pikachu kostümlü bir protestocu da dikkat çekti.
Trump ve Musk Ortaklığı Tepki Topluyor
Protestoların merkezinde Trump yönetiminin kamu harcamalarını azaltma politikası bulunuyor. 20 Ocak 2025’te göreve başlayan Trump, Hükümet Verimliliği Departmanı (DOGE) adlı yeni bir yapı kurarak, bu kurumun başına teknoloji milyarderi Elon Musk’ı atadı.
Tesla, SpaceX ve sosyal medya platformu X’in sahibi olan Musk, Trump’ın seçim kampanyasına yüz milyonlarca dolar bağışta bulunmuştu. Şimdi ise federal kurumlarda “verimlilik” adı altında binlerce çalışanın işten çıkarılmasına öncülük ediyor. Eğitim ve sağlık gibi temel hizmetlere yapılan bütçe kesintileri ise halk arasında büyük huzursuzluğa neden olmuş durumda.
Protestolar Avrupa’ya da Sıçradı
ABD’deki gelişmeler, yurt dışında yaşayan Amerikalıları da harekete geçirdi. Avrupa'nın dört bir yanında eş zamanlı Trump karşıtı gösteriler düzenlendi. Almanya'nın Frankfurt ve Berlin kentlerinde, “ABD’de Kaosa Son” sloganlarıyla düzenlenen yürüyüşlerde yüzlerce kişi bir araya geldi.
Fransa’nın başkenti Paris’te çoğu Amerikalı olan göstericiler, “Zalime Diren” ve “Hukukun Üstünlüğü” yazılı pankartlarla Trump yönetimini protesto etti. İngiltere’nin başkenti Londra ve Portekiz’in Lizbon şehrinde de benzer şekilde kitlesel eylemler düzenlendi.
"Demokrasiyi Korumak İçin Sokaktayız"
Gösterilere katılanlar, amaçlarının yalnızca Trump’a karşı çıkmak olmadığını, aynı zamanda demokrasinin temel yapı taşlarını savunmak olduğunu söylüyor. New York’ta bir konuşma yapan aktivist Sarah Donovan, “Bu sadece bir başkana karşı bir tepki değil. Bu, ülkemizin geleceğini savunma hareketidir. Sessiz kalırsak, demokrasimiz elimizden alınacak” dedi.