Kızılay tarafından kendisine takdim edilen 'altın madalya beratı'nın aslında sarıya boyanmış gümüş olduğu ortaya çıktı. CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, yaşanan bu durumu sert bir şekilde eleştirerek Kızılay’a ve Cumhurbaşkanlığı’na yönelik sorular yöneltti. Bu olay, Kızılay’ın bağışçılara verdiği sözlerle gerçekler arasındaki farkı bir kez daha gündeme taşıdı.
Ahmet Fahri Doğanlar’ın Bağış Hikayesi ve Madalya Olayı
Gaziantep’te yaşayan Ahmet Fahri Doğanlar, yıllardır düzenli olarak Kızılay’a kan bağışı yaparak önemli bir sosyal sorumluluk örneği sergiliyordu. Verdiği kan miktarı 35 üniteye ulaşınca, Kızılay tarafından kendisine ‘altın madalya beratı’ ile ödüllendirileceği bildirildi. Kızılay Gaziantep Şubesi’nde düzenlenen törende, Doğanlar’a Kızılay Genel Başkanı Fatma Meriç Yılmaz imzalı bir teşekkür mektubu ve altın madalya beratı teslim edildi.
Doğanlar, bağışları karşılığında maddi bir beklenti içinde olmamakla birlikte, bu madalyayı çocuklarına manevi bir hatıra olarak bırakmayı planlıyordu. Ancak, bir kuyumcu arkadaşına madalyayı gösterdiğinde altın olmadığını öğrendi. Bunun üzerine başka bir kuyumcuya da başvuran Doğanlar, aynı cevabı alınca madalyanın altın değil, sarıya boyanmış gümüş olduğunu anladı.
Kuyumcuların İncelemesi Sonucu Ortaya Çıktı
Konu üzerine daha detaylı bilgi almak isteyen Ahmet Fahri Doğanlar, madalyayı Gaziantep Ayar Evi'ne inceletti. Yapılan analiz sonucunda, madalyanın binde 925 oranında gümüş olduğu ve altın oranının ise sıfır olduğu belirlendi. Bu durum, Kızılay’ın bağışçılara verdiği ‘altın madalya’ vaadinin gerçeği yansıtmadığını gözler önüne serdi. Madalyanın altın olmaması, Doğanlar başta olmak üzere birçok vatandaşta hayal kırıklığı yarattı.
CHP’li Vekilden Kızılay’a Sert Tepki
Olayın ardından CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, Kızılay’ın bağışçılara yönelik bu tutumunu sert bir dille eleştirdi. Öztürkmen, altın olmayan bir madalyanın neden ‘altın madalya’ olarak verildiğini sorgularken, Kızılay’ın yardımsever vatandaşları kandırarak büyük bir güven kaybı yaşadığını ifade etti. Milletvekili, “Siz yardımseverlere tenekeden madalya beratı verseniz bile yine aynı şevkle alacaklarını bilmiyor musunuz?” diyerek, Kızılay’ın bu yaklaşımını kınadı.
Öztürkmen, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Ahmet Fahri Doğanlar, 35 ünite kan bağışlayarak Kızılay tarafından ödüllendirileceği söylenen altın madalyayı alırken, büyük bir gurur duyuyordu. Ancak madalyanın altın olmadığını öğrenince şoka uğradı. Kızılay’ın yardımsever vatandaşları böylesine aldatması kabul edilemez bir durumdur.”
Kızılay’ın Geçmişteki Tartışmalı Uygulamaları
Bu olay, Kızılay’ın daha önce de gündeme gelen tartışmalı uygulamalarını hatırlattı. Özellikle 6 Şubat depremlerinde Kızılay’ın, depolarındaki çadırları depremzedelere ücretsiz dağıtmak yerine bazı kurumlara satması, büyük tepki toplamıştı. Kurumun köklü geçmişine rağmen, son yıllarda yardımsever vatandaşlarla arasındaki güven ilişkisi zedelenmiş durumda. Kızılay’ın, bağışçılara verdiği bu tür vaadlerle gerçeğin örtüşmemesi, kurumun şeffaflığı ve güvenilirliği konusundaki soruları yeniden gündeme getirdi.
Ahmet Fahri Doğanlar, madalyanın manevi bir hatıra olarak büyük anlam taşıdığını, ancak altın olmayan bir madalyanın kendisine verilmiş olmasının hem kendisini hem de diğer yardımseverleri derinden üzdüğünü ifade etti. Kızılay’ın bu durumu nasıl telafi edeceği ve yardımsever vatandaşların güvenini nasıl yeniden kazanacağı merakla bekleniyor.