Kasım ayının son günlerinde başlatılan sürpriz bir operasyonla Şam’a girerek Beşar Esad rejimini deviren Colani, Al Arabiya ve Al Hadath televizyon kanallarına konuştu. Gerçek adı Ahmed el-Şar’a olan Colani, bu dönemin Suriye’nin geleceği için yeni bir başlangıç olduğunu belirterek, “Bu geçiş dönemini Suriyelilere hizmet etmek ve geleceği inşa etmek için değerlendireceğiz. Şu an Şam’da olmam yeterli. Yıllarca verdiğimiz emeği boşa harcamayacağız” ifadelerini kullandı.
Colani, yaşananların tesadüf olmadığını ve yıllar öncesinden planlanan bir süreç olduğunu vurguladı. “Savaşın perde arkasında birçok detay var. Bunları ilerleyen dönemlerde açıklayacağız. Ancak şu anki önceliğimiz, büyük şehirleri kimseyi yerinden etmeden kontrol altında tutmak ve Suriyelilerin yaşam standartlarını yükseltmektir” dedi.
“Kürt Toplumu ve PKK Arasında Fark Var”
Colani, Kürtlere dair ilk kez bu kadar net bir açıklama yaparak, Kürt toplumu ile PKK arasında ayrım yapılması gerektiğini ifade etti. “Kürt toplumu ve PKK arasında fark var” diyen Colani, yeni yönetimin azınlık gruplarla ilişkilerini geliştireceğini belirtti. “Yeni yönetim, Kürtlerle olduğu gibi Hristiyanlar ve Dürzilerle de diyalog kurmayı hedefliyor. Suriye’de tüm etnik ve dini grupların haklarını güvence altına almak için çalışmalar yürütüyoruz” dedi.
YPG’ye dair doğrudan bir eleştiride bulunmayan Colani, yeni anayasa çerçevesinde ülkenin bütünlüğünü sağlamaya odaklanacaklarını ifade etti. “Silahlı gruplar Savunma Bakanlığı çatısı altında toplanacak ve yeni bir yapı kurulacak. Bu süreçte devletin otoritesini zayıflatacak adımlardan kaçınılacak” dedi.
İran ve İsrail Üzerine Değerlendirmeler
HTŞ lideri, İran’ın Suriye üzerindeki etkisini sona erdirdiklerini ve bunun bölge için büyük bir kazanım olduğunu söyledi. “İran’ın Suriye’deki varlığı, yalnızca Suriye’yi değil, tüm bölgeyi tehdit eden bir unsurdu. Bugün İran projesinin sona ermesiyle birlikte, Suriye’de dış müdahale için herhangi bir gerekçe kalmamıştır” dedi.
İsrail hakkında da dikkat çekici açıklamalarda bulunan Colani, “İsrail, İran’ın Suriye’deki varlığını bahane ederek müdahalede bulunuyordu. Ancak artık bu gerekçe ortadan kalktı. Yeni yönetim olarak İsrail ile herhangi bir anlaşmazlığımız yok. 1974’teki ateşkes anlaşmasının gereklilikleri hâlâ geçerlidir” ifadelerini kullandı.