Erdoğan, uzun süredir devam eden Filistin-İsrail krizine dikkat çekerek, uluslararası camiayı Filistin'i tanımaya ve bu krizin çözümüne katkıda bulunmaya çağırdı. Erdoğan'ın konuşmasında, özellikle Filistin'in BM üyeliği yolunda atılan adımlar ve İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları damga vurdu.
Filistin’in Hak Ettiği Yeri Alması Gerekiyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında, dost ve kardeş ülke Filistin'in Birleşmiş Milletler’de hak ettiği yeri alması gerektiğini vurguladı. "Uzun mücadeleler sonucunda Filistin'in temsilcisini BM üye ülkeleri arasında görmekten duyduğumuz memnuniyeti dile getirmek istiyorum," diyen Erdoğan, bu tarihi adımın Filistin'in BM üyeliği yolundaki son viraj olduğuna inandığını belirtti. Erdoğan, "Filistin'i tanımayan diğer devletleri, tarihin doğru tarafında yer alarak Filistin devletini bir an önce tanımaya davet ediyorum," ifadelerini kullanarak, uluslararası topluma önemli bir çağrıda bulundu.
Krizlerin Tam Kalbinde Yer Alıyoruz
Erdoğan, konuşmasının devamında, Türkiye'nin bölgedeki çatışma ve gerilimlerin tam kalbinde yer aldığını ifade etti. "Buradaki dostlarımın çoğunun sadece ekranlarda izlediği krizleri biz bizzat yaşıyor ve yönetmeye çalışıyoruz," diyen Erdoğan, Türkiye'nin bölgesel ve küresel meselelerdeki kritik rolünü hatırlattı. Bu sözlerle, ülkesinin sadece gözlemci değil, aktif bir çözüm arayışında olduğunu vurgulayan Erdoğan, uluslararası kamuoyuna net bir mesaj verdi: Türkiye, bölgesel istikrar ve barış için adım atan bir lider konumunda.
Erdoğan, bu gerilimlerin ortasında bile insanlık adına gerçekleri dile getirmekten çekinmediğini belirtti. "Birileri rahatsız olsa da, birileri şahsımızı hedef alacak olsa da bugün burada insanlığın ortak kürsüsünde bazı gerçekleri açıkça dile getirmek istiyorum," dedi.
BM’nin Kuruluş Misyonu ve 'Dünya Beşten Büyüktür' Vurgusu
Erdoğan, BM’nin İkinci Dünya Savaşı sonrasında uluslararası barış ve güvenliği koruma misyonuyla kurulduğunu hatırlatarak, bu misyona olan ihtiyacın bugünlerde daha fazla olduğunu söyledi. "Birleşmiş Milletler’in kuruluşuyla küresel istikrar, huzur ve adalete dair beklentiler yeniden canlandı. Ancak üzülerek görüyoruz ki son yıllarda BM bu misyonu yerine getirmekte yetersiz kalıyor," diyen Erdoğan, BM'nin giderek işlevsiz ve hantal bir yapıya dönüştüğünü dile getirdi.
Bu noktada, Erdoğan’ın "Dünya Beşten Büyüktür" söylemi yeniden gündeme geldi. Bu söz, BM Güvenlik Konseyi’nin daimi beş üyesinin dünya siyasetinde orantısız bir etkiye sahip olduğuna dikkat çekerken, daha adil ve kapsayıcı bir sistemin gerekliliğini vurguluyor. Erdoğan, "Uluslararası barış ve güvenlik, sadece beş ülkenin keyfine bırakılmayacak kadar önemlidir," dedi.
Gazze’deki İnsanlık Dramına Dikkat Çekti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının en dikkat çekici kısmında Gazze'deki insani krize değindi. "Son 353 gündür Gazze'de devam eden katliam, BM’nin işlevsiz hale geldiğinin en dramatik örneğidir," diyen Erdoğan, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana süregelen İsrail saldırılarında 41 bini aşkın Filistinlinin hayatını kaybettiğini belirtti.
Çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 41 bin insanın acımasızca öldürüldüğünü vurgulayan Erdoğan, ayrıca kayıp olan 10 binden fazla çocuğun nerede olduğunun hala bilinmediğini ifade etti. Erdoğan, bu trajedinin sadece bir insanlık sorunu değil, aynı zamanda uluslararası toplumun acilen müdahale etmesi gereken bir kriz olduğunu söyledi.
Erdoğan, ayrıca Gazze’deki katliamın bir diğer acı boyutunu da hatırlattı: Gazetecilere yönelik şiddet. Erdoğan, "Zor şartlar altında görevini yapmaya çalışan 172 gazeteci bu süreçte hayatını kaybetti," diyerek, basın özgürlüğüne yönelik saldırılara da dikkat çekti.
Uluslararası Topluma Çağrı: Tarihin Doğru Tarafında Olun
Erdoğan, konuşmasının sonunda dünya liderlerine çağrısını yineleyerek, Filistin davasının tarihin doğru tarafında yer almanın en önemli göstergelerinden biri olduğunu ifade etti. Uluslararası topluma Filistin'i tanıma ve destekleme çağrısı yapan Erdoğan, "Bir an önce Filistin devletini tanıyarak, bu kritik dönemde tarihin doğru tarafında yer alın," dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki bu konuşması, Filistin-İsrail sorununa uluslararası dikkat çekme çabasının bir parçası olarak tarihe geçti. Özellikle Gazze’deki insani trajediye vurgu yapan Erdoğan, Filistin davasının dünya siyasetindeki önemini bir kez daha gözler önüne serdi.