NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahip olan Türkiye ise bu tartışmalarda kilit bir rol oynayabilir. BBC Türkçe’ye bilgi veren kaynaklar, şu an alınmış bir karar bulunmadığını, ancak uygun şartlar oluştuğunda Türkiye’nin barış gücüne asker gönderme ihtimalini değerlendirebileceğini belirtti. Bu şartlar arasında tarafların bir anlaşma temelinde ateşkes sağlaması ve barış gücünün kompozisyonu ile yetki alanının netleşmesi yer alıyor.

Türkiye’nin Ukrayna ve Rusya ile kurduğu dengeli ilişkiler de bu kararın şekillenmesinde belirleyici olacak. Öte yandan, Türk askerinin Ukrayna’da olası bir görevlendirilmesi durumunda temas hattından uzak durma stratejisi izlenebileceği ifade ediliyor.

Adana Hal Fiyatları ve Bedava Google Play Kodu bizdekalmasin.com'da Adana Hal Fiyatları ve Bedava Google Play Kodu bizdekalmasin.com'da

Barış Gücü Tartışmaları ve Avrupa’nın Yaklaşımı

Barış gücü tartışmalarında Avrupa’nın önemli liderlerinden Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, önceliğin müzakereler ve bir ateşkes anlaşması olduğunu belirtti. Macron, “Barış imzalandıktan sonra bir gözlem gücü oluşturulabilir,” diyerek Avrupa askerlerinin Ukrayna’ya yakın zamanda girmeyeceğine dikkat çekti.

Ancak Rusya’nın Ukrayna topraklarında NATO askerlerinin bulunmasına karşı şidetle karşı çıkması, bu planların uygulanabilirliğini zorlaştırıyor. Moskova’nın bu tavrı, olası bir barış gücüne hangi ülkelerin katılacağı ve bu gücün niteliğinin nasıl olacağı konularındaki belirsizlikleri artırıyor.

Türkiye’nin Tecrübesi ve Kapasitesi

NATO’nun harekat ve misyonlarına en fazla katkı sağlayan ülkelerden biri olan Türkiye, barış gücü operasyonları konusundaki deneyimiyle dikkat çekiyor. Türkiye’nin barışı koruma kabiliyeti, etkin sıcak saha tecrübesi ve silahlı kuvvetlerinin kapasitesi, bu tür bir misyon için önemli bir avantaj olarak görülüyor.

Bununla birlikte, Ukrayna’da tarafların hassas dengesi ve Rusya ile ilişkilerin göz önünde bulundurulması, Türkiye’nin pozisyonunu daha da karmaşıklaştırabilir. Türkiye’nin barış gücüne olası katılımının detayları, sadece askeri değil aynı zamanda ekonomik ve siyasi boyutları da içeren genşel bir değerlendirme gerektirecek.

Barış Gücünün Büyüklüğü ve Zorluklar

Uzmanlar, Ukrayna’da kalıcı bir barışı sağlamak için 100-150 bin askerlik bir güce ihtiyaç duyulabileceğini belirtiyor. Ancak ABD’nin asker göndermeyi düşünmediği bir senaryoda, Avrupa ülkelerinin böylesine büyük bir güç oluşturması zor görülüyor.

Bu nedenle tartışmalar daha çok 25-30 bin askerlik caydırıcı bir gücün etrafında dönüyor. NATO’nun 1999’da Kosova için oluşturduğu 48 bin kişilik barış koruma gücü, Ukrayna senaryosu için önemli bir referans olarak değerlendiriliyor.

Destek Veren ve Kararsız Ülkeler

Barış gücüne katılım konusunda Avrupa ülkeleri arasında farklı yaklaşımlar mevcut. Fransa ve İngiltere, güce katkı sağlayacağı neredeyse kesin görülen ülkelerden. Fransa’nın yaklaşık 10 bin asker göndermeyi planladığı belirtiliyor. Almanya ise detayların netleşmesinin ardından katkı yapabileceğini ifade ediyor.

İspanya ve İtalya, konunun henüz gündeme gelmesi için erken olduğunu savunurken, Polonya lojistik ve siyasi destek sunmayı tercih ediyor. İsveç ve Hollanda, net yetkiler ve ABD desteği sağlanması halinde güce katılmaya sıcak bakıyor.

ABD’nin Rolü ve Güvenlik Garantileri

Avrupa ülkeleri, olası bir barış gücünde ABD’nin desteğinin kritik önem taşıdığını düşünüyor. ABD’nin istihbarat, gözetleme ve hava desteği sağlaması, Rusya’ya karşı bir güvence olarak değerlendiriliyor. Ancak Washington’un bu konudaki tavrı henüz netleşmiş değil.