Blinken, Eygi'nin ölümüyle ilgili olarak “sebepsiz ve haksız” bir durumun yaşandığını vurgulayarak, protestolara yönelik güç kullanımı konusunda İsrail güvenlik güçlerinin angajman kurallarında köklü değişiklikler yapılması gerektiğini belirtti.
Londra'da düzenlenen basın toplantısında konuşan Blinken, Eygi'nin ölümünün “hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini” ve bu tür olayların, “protestoya katılmak gibi temel bir hakkın, herhangi bir insanın yaşamıyla ödendiği bir duruma” dönüştüğünü ifade etti. Blinken, bu olayın, İsrail güvenlik güçlerinin Batı Şeria'daki operasyonlarında ciddi reformlar yapması gerektiğini açıkça ortaya koyduğunu söyledi.
Blinken’ın açıklamaları, ABD’nin İsrail'in güvenlik operasyonlarına yönelik eleştirilerinin sertleştiği bir dönemde geldi. ABD’nin bu tutumu, uluslararası kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, İsrail hükümetinin resmi açıklaması da olaya dair önemli bilgiler sundu.
İsrail Ordusu: "Kasıtsız Bir Durum"
Öte yandan, İsrail ordusu, Eygi'nin öldürülmesinin “kasti bir hareket” olmadığını belirtti. İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, Eygi'nin Batı Şeria'da, bir başkasına yönelik hedef alınan ateş sırasında “yanlışlıkla” vurulduğu ifade edildi. Açıklamada, Eygi'nin olay yerinde “kasıtsız bir şekilde” vurulduğu ve bu durumun, İsrail güçlerinin eylemlerinin başlıca kışkırtıcısını hedef alırken meydana geldiği belirtildi. Ayrıca, yapılan soruşturmada, Eygi’nin hedeflenen kişinin “yakınında bulunmasından dolayı dolaylı bir şekilde vurulmuş olabileceği” öne sürüldü.
Bu açıklamalar, Eygi’nin ailesi ve uluslararası insan hakları savunucuları tarafından şiddetle eleştirildi. Uluslararası toplumdan gelen tepkiler ve ABD'nin sert açıklamaları, olayın derinlemesine araştırılması ve İsrail güvenlik güçlerinin angajman kurallarının yeniden gözden geçirilmesi çağrılarını artırdı.
Gelişmeler Bekleniyor
Ayşenur Eygi'nin ölümüne ilişkin soruşturma devam ederken, ABD'nin bu konudaki tepkileri ve İsrail’in uygulamaları üzerindeki baskılar artış gösterebilir. Uluslararası kamuoyunun dikkatle izlediği bu gelişmeler, Batı Şeria’daki çatışma ve insan hakları ihlalleri konusunda yeni bir dönüm noktasını işaret ediyor.