Tahran, saldırının güçlü bir mesaj niteliğinde olduğunu söylerken, Tel Aviv yönetimi ise bu girişimi "başarısız" olarak nitelendirdi. Ancak uzmanlar, iki tarafın açıklamaları arasındaki farkların, saldırının ve savunmanın başarısına dair belirsizlikler yarattığını ifade ediyor. Gerçek durumu anlamak için uydu görüntüleri ve daha fazla bilgiye ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor.
İran’ın Füze Saldırısı ve İsrail’in Tepkisi
İran’dan fırlatılan füzeler İsrail genelinde sirenlerin çalmasına neden oldu. Binlerce İsrailli sığınaklara çekilirken, saldırı gökyüzünde karşı savunma sistemlerinin devreye girmesiyle dikkat çekti. Kaynaklara göre İran yaklaşık 200 füze ateşledi, bunların bir kısmı İsrail tarafından durduruldu, diğerleri ise şehirler ve stratejik tesislere isabet etti. İran, özellikle bir doğalgaz tesisini ve Nevatim Hava Üssü’nü hedef aldığını iddia etti, ancak bu iddialar İsrail tarafından yalanlandı.
Amerika Birleşik Devletleri, İsrail’in hava savunmasına destek vererek füze saldırısını engellemede önemli bir rol oynadı. Irak ve Ürdün’deki bataryalar ve hava unsurları devreye girerken, ABD deniz kuvvetleri de savunmaya katkı sağladı. Washington yönetimi, gelişmiş sensör ve hava savunma sistemleriyle İsrail’e önemli bir destek sunduğunu belirtti.
İsrail’in Hava Savunması Sınandı mı?
Savunma uzmanı Kadir Doğan’a göre, İsrail’in katmanlı hava savunma sistemi bu saldırıda bir sınavdan geçti. İsrail’in Demir Kubbe savunma sistemi, kısa menzilli roketlere karşı etkili olsa da, İran’ın balistik füzeleri için daha gelişmiş sistemler devredeydi. Arrow, Davud’un Sapanı ve ABD yapımı Patriot füzeleri bu savunma zincirinde yer aldı. Ancak, İsrail’in her füzeyi durdurması beklenmiyor, çünkü stratejik olmayan hedeflere yönelik saldırılar genellikle göz ardı ediliyor.
Uzmanlar, balistik füzelere karşı başarı oranının yüzde 40 ila 60 arasında değiştiğini belirtiyor. Ancak İran’ın hedeflerinin ne olduğunu ve bu hedeflere ulaşıp ulaşamadığını anlamak için daha fazla veri gerektiği de vurgulanıyor.
İran Güç Gösterisi Mi Yaptı?
İran’ın bu saldırısı, uzmanlara göre Tahran’ın son dönemde kaybettiği caydırıcılığı yeniden kazanma çabası olabilir. İran’ın bölgedeki etkisi giderek azalırken, bu saldırı Tahran’ın bölgesel varlığını sürdürme girişimlerinden biri olarak değerlendiriliyor. Ancak, bu saldırının İran’ın maksimum kapasitesini yansıttığı söylenemez. Uzmanlar, İran’ın daha büyük bir karşılık vermesi gerektiğini savunurken, bu saldırının sınırlı bir mesaj olduğu kanısında.
Türkiye İçin Ne Anlam Taşıyor?
Türkiye, bölgede yaşanan bu tür gelişmelerin farkında olarak kendi savunma sanayiine odaklanmış durumda. Özellikle balistik füze ve elektronik harp teknolojileri üzerindeki çalışmaların önemi vurgulanıyor. Kadir Doğan, Türkiye’nin balistik füze kapasitesini artırması gerektiğini belirtirken, bu durumun bölgedeki tehditlere karşı güçlü bir caydırıcı unsur olacağını ifade ediyor.