Tüfekle yaptığı konuşmasında Hamaney, İsrail’e yönelik saldırıların meşru olduğunu savunarak, “Siyonist rejime yapılan füze saldırıları en hafif yanıtımızdı. Gerekirse yeniden vuracağız” dedi. Bu açıklamalar, İran'ın İsrail'e karşı süregelen sert tutumunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Hamaney, konuşmasında Müslümanları İsrail'e karşı birleşmeye çağırdı ve direniş hareketlerini övdü. Gazze’deki Filistinli direnişçilerin İsrail karşısındaki başarısına vurgu yaparak, bu direnişin İsrail’i 70 yıl geriye götürdüğünü söyledi. Filistin ve Lübnan'da savaşan direnişçilerle ilgili Hamaney, onların mücadelesinin Batı tarafından desteklenen bir devlet yapısına karşı zafer kazandığını belirtti.
Hutbede ayrıca Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’a da övgüler yağdıran Hamaney, Nasrallah'ın direnişin sembolü ve mazlum halkların cesur savunucusu olduğunu dile getirdi. Nasrallah’ın şehadetini, İsrail'in başarısız politikalarına bir cevap olarak nitelendiren Hamaney, suikast ve yıkım stratejilerinin direnişi durduramadığını, aksine mücahitlerin kararlılığını artırdığını ifade etti.
Bu konuşma, Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Abbas Nilfuruşan'ın ölümlerinin ardından geldi. İran, İsrail’e karşı verdiği bu uzun soluklu mücadelede, bölgedeki direniş liderlerinin şehadetlerinin önemli bir dönüm noktası olduğunu ve bu mücadelede zaferin kaçınılmaz olduğunu savunmaya devam ediyor. Hamaney'in bu sert ifadeleri, İsrail ile İran arasında yıllardır süregelen gerginliğin tırmanarak devam edeceğinin sinyallerini veriyor.
