İki ülke, ABD askerlerinin Irak'tan iki yıl içerisinde tamamen çekilmesi konusunda bir anlaşmaya vardı. Bu gelişme, bölgedeki askeri ve siyasi dinamikleri önemli ölçüde etkileyebilir.
Anlaşmanın Detayları
Irak Savunma Bakanı Sabit Abbasi, Amerikan askerlerinin ülkeden çekilmesine yönelik anlaşmanın ayrıntılarını açıkladı. Abbasi, ABD'nin öncülüğündeki koalisyon güçlerinin Irak'taki görevlerinin iki aşamada sonlandırılacağını duyurdu. İlk aşama bu yıl başlayacak ve 2025 yılına kadar sürecek. İkinci aşama ise 2026 yılında tamamlanacak.
Abbasi, bu süreçle ilgili olarak “ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin Irak’taki varlığı, iki aşamalı bir çekilme planıyla sonlandırılacak. İlk aşama 2024 yılı içinde başlayacak ve 2025’e kadar devam edecek. İkinci aşama ise 2026 yılına kadar sürecek” şeklinde bilgi verdi.
Anlaşmanın İmzalanma Süreci
Irak Savunma Bakanı, anlaşmanın resmi olarak imzalanmasının önümüzdeki günlerde gerçekleşeceğini belirtti. Ancak, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin'in bu sürenin yeterli olmadığını düşündüğü ve bir yıl daha eklenmesini talep ettiği bilgisi de kamuoyuyla paylaşıldı. Buna rağmen, Bağdat yönetimi, çekilme süresinin iki yıldan fazla uzatılmasını reddetti.
Çekilme Süreci ve Bölgesel Etkiler
Amerikan askerlerinin Irak’tan çekilmesi, bölgedeki güvenlik durumu ve siyasi dengeler üzerinde önemli etkiler yaratabilir. Çekilme süreci, Irak’ın iç güvenliğini sağlama kapasitesi üzerinde de baskılar oluşturabilir. ABD'nin Irak’taki askeri varlığının sona ermesi, bölgesel güç dengelerini değiştirebilir ve Irak’ın ulusal güvenlik stratejisini yeniden gözden geçirmesine neden olabilir.
Bu anlaşma, ABD'nin Ortadoğu'daki askeri varlığıyla ilgili daha geniş stratejik planlarının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Irak’tan çekilme kararı, ABD’nin bölgesel askeri angajmanlarını yeniden düzenleme ve yerel güvenlik güçlerinin rolünü artırma amacı güdüyor olabilir.
Uluslararası Tepkiler ve Gelecek Beklentileri
Uluslararası topluluk, anlaşmanın imzalanmasını ve uygulanmasını yakından takip ediyor. Çekilmenin nasıl gerçekleştirileceği ve Irak’taki güvenlik durumunun nasıl şekilleneceği, uluslararası ilişkilerde yeni tartışmalara yol açabilir. Ayrıca, bölgedeki diğer ülkeler ve uluslararası örgütler, Irak’taki güvenlik ortamını ve bu sürecin uluslararası güvenlik dinamiklerine etkisini değerlendirecek.
