Tunç, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek, kamuoyunda dolaşan bu tür haberlerin yargı üzerinde olumsuz etki yaratmaya yönelik olduğunu vurguladı.

Aşkın İlk Adımını Sapanca’nın Büyülü Atmosferinde Atın: Sapanca Nişan Aşkın İlk Adımını Sapanca’nın Büyülü Atmosferinde Atın: Sapanca Nişan

Bakan Tunç açıklamasında, “Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ve kamuoyunda 'Yenidoğan Çetesi' olarak bilinen soruşturmada görev alan Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’in görevine devam ettiği, görevden alınmasının söz konusu olmadığı” ifadelerini kullandı. Soruşturmanın Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na devredildiğini belirten Tunç, suçun ağır ceza mahkemesi kapsamına girmesi nedeniyle Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi'nde kamu davası açıldığını da sözlerine ekledi.

"Yargıyı Yıpratmaya Yönelik Dezenformasyonlar Sorumluluk Sahiplerinin Dikkatinden Kaçmamalı"

Bakan Tunç, "Savcımızın tehdit edildiği yönündeki iddialar ve diğer şüphelilerle ilgili soruşturma ise Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından titizlikle sürdürülmektedir," diyerek, sosyal medyada yayılan dezenformasyon içerikli haberlerin dikkatle ele alınması gerektiğini vurguladı.

"Yargıya Yönelik Dezenformasyon Sorumluluk Gerektirir"

Bakan Tunç, özellikle sosyal medyada yayılan yanlış bilgilerin yargıya olan güveni zedelediğini vurguladı ve dezenformasyonun sorumluluk gerektirdiğini belirtti. "Savcımızın tehdit edildiğine yönelik iddiaların yanı sıra diğer şüphelilerle ilgili soruşturma da Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından büyük bir titizlikle yürütülmektedir. Sosyal medya ve basında yayılan yanlış bilgilere itibar edilmemesi gerekmektedir," şeklinde konuştu.

"Muhalefet Sözcüsünün Asılsız Bilgi Paylaşması Büyük Sorumluluk Hatası"

Bakan Tunç, açıklamasında ana muhalefet partisinin sözcüsünün sosyal medya üzerinden bu yanlış haberi paylaşmasını da eleştirerek, "Yargıyı yıpratmaya yönelik dezenformasyon içeren bir yalan haberi paylaşmak büyük bir sorumsuzluktur. Bu tür haberler adaletin etkinliğini zayıflatmaya ve toplumda yargıya olan güveni sarsmaya yönelik olduğundan, kamuoyunu yanıltıcı nitelik taşır. Siyasi sorumluluk taşıyan herkesin bu tür dezenformasyona karşı dikkatli olması beklenir," dedi.